Çevre ve Şehircilik ile Sağlık bakanlıkları tarafından hazırlanan “Yüzme Suyu Kalitesinin Yönetimine Dair Yönetmelik”, Resmi Gazete’de yayımlandı.
Yönetmelikle, insan sağlığının korunması, çevre ve yüzme suyu kalitesinin muhafaza edilmesi, yüzme suyu kalitesinin belirlenmesi ve izlenmesi, sınıflandırılması, yönetilmesi ve bu konuda halkın bilgilendirilmesiyle ilgili usul ve esaslar belirlendi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı tarafından ortak yayımlanan yönetmelikle, plajların altyapı ve su kalite standartlarının geliştirilmesine yönelik mevzuat ihtiyacı giderildi.
2006/7/EC sayılı Yüzme Suyu Direktifi’ne uyumlu hazırlanan yönetmeliğe göre, su kalitesinin izlenmesi görevi Sağlık Bakanlığı, denetim ve kirliliğin önlenmesi görevi Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülecek.
Bu kapsamda, kirliliğin önlenmesi amacıyla profillerin oluşturulması, baskı ve etkilerin belirlenerek tedbir programlarının hazırlanması ve gerekli denetimlerin yapılması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca gerçekleştirilecek.
Yönetmelikle yüzme suyu alanlarına ilişkin koruma esasları genişletildi. Buna göre, artık arıtılmış atık sular dahi plaj alanlarına deşarj edilemeyecek.
Her plaj için yüzme alanı sorumluları belirlenecek.
İllerde kurulan yüzme suyu komisyonlarının görev ve yetkileri de yönetmelikle genişletildi. Komisyonlar, plajların yönetimiyle ilgili tüm kararları almaya yetkili kılındı.
Yönetmelikle, her plaj için yüzme alanı sorumlularının belirlenmesi hükmü getirildi. Bu sorumlular, kirlilik durumunda önlemlerin uygulanmasından sorumlu olacak.
Ayrıca 6 yıl içinde kıyılardaki tüm plajların en az yeterli kaliteye ulaştırılması sağlanacak.
Yüzme suyu alanlarına baskı ve etkilerin belirlenerek tedbir programlarının oluşturulması amacıyla her plaj için yüzme suyu profilleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanacak.
Ayrıca yüzme suyu alanlarının çevresel kalite durumu ve kullanım olanakları hakkında halkın sürece katılımı ve bilgilendirilmesi sağlanacak.
İlk maddesinde; “Bu Yönetmeliğin amacı, insan sağlığının korunması, çevre ve yüzme suyu kalitesinin muhafaza edilmesi, yüzme suyu kalitesinin belirlenmesi ve izlenmesi, sınıflandırılması, yönetilmesi ve yüzme suyu kalitesi konusunda halkın bilgilendirilmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir.” ifadesi yer alan yönetmeliğin Beşinci Bölümü, Yüzme Sularının Korunması İle İlgili Esaslar başlığı altında Madde 13’de aşağıda belirtilen düzenlemeler getirilmiştir;
(1) Çevre standartlarının geliştirilmesi, doğal kaynakların ve insan sağlığının korunması amacıyla yüzme sularının sağlıklı bir ortam halinde muhafaza edilmesi esastır.
(2) Yüzme sularının korunması ve kirlenmesinin önlenmesinde aşağıdaki esaslara uyulur:
a) Yüzme alanlarında her türlü atık suyun kıyıdan deşarj edilmesi yasak olup, arıtılmış atık suların dahi kıyı koruma bandı dışına deşarj edilmesi zorunludur. Kıyı koruma bandı mesafesi Ege ve Akdeniz kıyılarında 500 metre, Marmara ve Karadeniz kıyılarında 300 metredir.
b) Yüzme alanlarını besleyen akarsu ve kuru akarsu yataklarına söz konusu su ortamlarının kalitesini bozacak şekilde atık su deşarjına izin verilmez.
c) Yüzme alanlarındaki sahil bandında veya bu alanları etkileyecek yakınlıkta inşa edilen fosseptiklerin sızdırmasız olması ve oluşan atık suların arıtma tesisine ya da kanalizasyon sistemine verilmesi esastır.
ç) Her türlü katı atık ve artıklar yüzme alanlarına atılamaz ve atılmasına izin verilmez.
d) Yüzme alanlarında 31/12/2004 tarihli ve 25687 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin denizlerin kirletilmesinin önlenmesi ile ilgili hükümler geçerlidir.
(3) Yüzme sularının korunması ve kirliliğinin giderilmesi amacıyla her yüzme alanı için yüzme suyu profili oluşturularak, bu profillerde tanımlanan gerekli önlemlerin alınması esastır.
Yüzme Suyu Kalitesinin Yönetimine Dair Yönetmelik
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE DENİZLER
MAVİ BAYRAK
SU KİRLİLİĞİ
DENİZ ARAÇLARINDAN KAYNAKLANAN KİRLİLİK
ÇEVRE HUKUKU