Fiat 500’ün Üçüncü Nesli Tanıtıldı
Fiat’ın ikonik modeli 500, yeni serisinde otomotiv sektörünün değişen kuralları doğrultusunda tasarımı ve teknolojisiyle beklentileri karşılamayı hedefliyor. Sürdürülebilirlik, bilgi-birikimi, yaratıcılık ve inovasyonun iç içe geçtiği yeni bir stratejiyle ortaya koyulan üçüncü nesil Fiat 500, aynı zamanda Fiat Chrysler Automobiles (FCA) tarafından üretilecek olan tamamen elektrikli ilk otomobil modeli olarak da öne çıkıyor.
Yenilenen tasarımı, ferah iç mekanı ve modern teknolojileriyle dikkat çeken elektrikli Fiat 500, aynı zamanda sahip olduğu 2. seviye otonom sürüş özellikleri ile kent içi ulaşımda da avantaj sağlamayı hedefliyor. Yeni Fiat 500’ün dünyaca ünlü İtalyan moda ve tasarım ikonlarıyla yapılan ortak çalışmalar sonucunda ortaya çıkan estetik ve çevreci versiyonları ise Fiat’ın gelecek vizyonunu ortaya koyuyor.
Yeni Fiat 500’ün lansman yüzü olan La Prima Cabrio versiyonu, kendine özgü tasarımı, özel teknolojileri ve bağlanabilirlik çözümleriyle bakışları üzerine çekmeyi başarıyor. La Prima, pazardaki tek dört koltuklu üstü açık elektrikli otomobil olmasıyla da bir ilke imza atıyor.
Satışa sunulduğu ülkelerde 500 adetle sınırlandırılmış sayıda yer alacak olan yeni Fiat 500 La Prima’da; metalik mineral grisi, sedefli okyanus yeşili ve gök mavisi olmak üzere doğadan ilham alınan üç farklı renk seçeneği bulunuyor.
LED ön farlar, ekolojik deri döşemeler, 17 inçlik elmas kesimli jantlar ve camlarla yan gövdede krom çıtalar ise bu görselliği destekliyor. 2. seviye otonom sürüş özelliklerinin bulunduğu La Prima’da akıllı hız asistanı, otonom acil durum freni, uzun far asistanı, acil durum çağrısı, elektrikli park freni gibi gelişmiş sürüş destek ve güvenlik sistemleri yer alıyor. Yeni bilgi-eğlence sistemi 7 inç TFT gösterge paneli, radyo, 10,25 inç dokunmatik ekranlı navigasyon, Digital Audio Broadcast, kablosuz CarPlay/Android Auto ve Telematic Box Module gibi özellikler ise Fiat 500 La Prima’nın kullanımını keyfe dönüştürüyor.
Yeni nesil Fiat 500 lansman versiyonu La Prima dışında, İtalyan tasarımının dünya markaları olan Giorgio Armani, Bvlgari ve Kartell gibi üç isimle çalışarak otomotiv dünyasına 3 farklı tasarım harikası versiyonu da sunuyor. Üç moda ikonunun tasarladığı Fiat 500 modelleri; doğal, geri dönüştürülmüş ve yenilenmiş malzemelerin kullanımı ile yaratıcılıkları ve el işçiliğini bünyesinde topluyor.
Yeni nesil Fiat 500’ün çevreci yapısı, sosyal alanda gerçekleştirilen çevreci oluşumlarla da destekleniyor. Biyolojik çeşitliliği savunan ünlü aktör ve aktivist Leonardo DiCaprio ile bir iş birliği de hayata geçiriliyor. Fiat 500’ün felsefesini benimseyen DiCaprio, YouTube üzerinden yapılan “All-In” video kampanyasıyla “Elimizden geleni yapmalıyız” diyerek herkesi iklim değişikliği ile mücadeleye katkı sağlamaya ve sürdürülebilirliği desteklemeye davet ediyor.
Yine kampanya kapsamında üç farklı tasarıma sahip birer adet otomobilin düzenlenecek açık artırma ile satışa sunulması ve elde edilen gelirin Leonardo DiCaprio’nun kurucu ortağı olduğu “Dünya Birliği” isimli çevre organizasyonuna aktarılması amaçlanıyor.
Geleceğin teknolojik otomobilini İtalyan tasarımı ve 500 ailesinin temel kodlarıyla yorumlayan yeni nesil Fiat 500’de yalın ve düz hatlarla birlikte yuvarlak ve şık tasarım detayları göze çarpıyor. Uzunluk ile genişliğin 6’şar cm arttığı ve aks mesafesinin 2 cm artışla tekerleklerin daha da büyüdüğü yeni Fiat 500, kullanıcılarını daha güçlü ve olgun bir görünümle karşılıyor.
İlk kez Fiat logosu yerine ön çıtada konumlandırılan ve kenarları açık mavi ile vurgulanan 500 logosu, elektrikli bir otomobil olduğunu geçmişle bağını koparmadan görenlere yansıtıyor. Ön cama doğru uzanan eliptik farlar daha modern bir görünüm sergilerken, dik tasarımlı burun yapısı ise daha dinamik bir izlenim veriyor.
Aracın iç mekanındaki şık kokpit tasarımı ise ilk nesil Fiat 500’e gönderme yapıyor. İnce ve geniş tutulan yatay ön konsol, genişlik algısını artırırken, normalde vites kolunun bulunduğu orta konsolda ise modüler saklama alanları yer alıyor. Daha fazla omuz ve diz mesafesi sunan iç mekanın tamamen düz zemininde lityum-iyon bataryalar gizleniyor ve ferah bagaj alanına da katkı sağlıyor.
Elektrikli ile birlikte Hybrid Fiat 500’ün bazı donanım seviyelerinde, denizden geri kazanılmış plastikten türetilen iplik kullanılan koltuklar bulunurken, diğer versiyonlarda ise ekolojik deri kullanılıyor. Android tabanlı bilgi-eğlence sistemi, çeşitli kısa yollar, kablosuz Apple CarPlay bağlantısı ve Android Auto desteği gibi özellikler ise yolculukları keyfe dönüştürüyor. Gelişmiş akıllı telefon desteği sunan sistem, 10,25 inç büyüklüğünde dokunmatik bir ekranla destekleniyor.
Elektrikli Fiat 500, 42 kWh kapasiteli lityum iyon bataryalarıyla WLTP normuna göre 320 km’ye kadar menzil sunuyor. Şarj süresini optimize etmek üzere 85 kW hızlı şarj özelliği devreye giriyor. Kullanıcıların günlük işe gidip gelmeleri için gerekli olan ortalama 50 km’lik menzil ise 5 dakikalık hızlı şarj ile dolabiliyor. Yine hızlı şarj özelliğiyle araç 35 dakikada yüzde 80 oranında şarj edilebilirken, bu özellikler aracın sağ arka kısmının bulunan Combo 2 soketi sayesinde hem AC, hem de DC hızlı şarj seçenekleriyle gerçekleşiyor.
Ayrıca, yeni Fiat 500’de FCA için özel olarak geliştirilen ev tipi şarj sistemi Easy Wallbox da yer alıyor. Bluetooth ile kolayca yönetilebilen basit ve erişilebilir bir “tak ve şarj et” niteliğindeki bu çözüm, yeni Fiat 500’ü 3 kW’a kadar güçle şarj etme imkanı sağlıyor. Yine sistemde 7,4 kW’a kadar güç yükseltme desteği, evde 6 saatin biraz üzerinde tam şarj imkanı ve ayrıca halka açık şarj noktalarından yararlanmak üzere bir Mode 3 kablo da bulunuyor.
Yeni nesil Fiat 500’ün 87 kW güç üreten motoru, elektronik olarak sınırlanmış biçimde maksimum 150 km/s’ye ulaşıyor ve 0-100 km/s hızlanmasını ise 9 saniyede tamamlıyor. Araçta sürüş karakterini tamamlayan “normal”, “range” ve “sherpa” olmak üzere üç farklı sürüş modu kullanıma sunuluyor. Bu modlar içerisindeki Sherpa, sürücünün hedefe ulaşması için güç kaynaklarını en optimum şekilde kullanıyor.
Örneğin, seyir esnasında kaynak kullanımını en iyi hale getiren Sherpa, navigasyon sisteminde ayarlanan hedefe veya en yakın şarj istasyonuna rahatça ulaşmak üzere kendini ayarlıyor. Sistem, maksimum hızı 80 km/s ile sınırlandırırken, enerji tüketimini azaltmak için gaz tepkisini azaltıyor, klima kontrol sistemini ve ısıtmalı koltukları devre dışı bırakıyor. Normal sürüş modu içten yanmalı motora sahip bir aracı sürme hissi uyandırırken, menzil modu ise tek pedallı sürüş işlevini etkinleştiriyor. Sürücü, bu sürüş modunu seçerek teoride yeni Fiat 500’ü sadece gaz pedalıyla sürebiliyor. Gaz pedalının bırakılması, fren pedalına basılmışçasına bir yavaşlamaya neden oluyor.
Geleceğin otomobili olarak lanse edilen yeni nesil elektrikli Fiat 500, seviye 2 otonom sürüş özellikleri sunarak şehir içi ulaşımda avantajlar sağlıyor. Yola bakan kamera teknolojisi hem boyuna hem de yanal olarak aracın tüm alanlarını izlerken, akıllı adaptif hız sabitleme sistemi (iACC) otomobil, bisiklet veya yayaları algılayarak frenleme yapıyor veya aracı hızlandırıyor. Şerit ortalama sistemi, işaretler doğru tanımlandığında aracı şeridin ortasında tutuyor.
Akıllı hız asistanı hız sınırı levhalarını tanımlayıp uygulanmasını önerirken, ultrasonik sensörleri kullanan şehir içi kör nokta uyarı sistemi, aracın kör noktasında bir başka araç algılaması halinde aynada beliren sarı ışık ile sürücüyü uyarıyor. Yorgunluk tespit sistemi ise sürücüyü mola vermesi gerektiğinde uyarıyor. 360 derece sensörler ise aracın dört bir yanını kuş bakışı olarak gözlemleyerek manevralarda risk oluşturabilecek bir engel olması halinde sürücüyü uyarıyor.
İtalyan moda zerafetinin simge ismi Armani ile birlikte tasarlanan Fiat 500 Giorgio Armani versiyonu, bünyesinde terzilik ve sürdürülebilirlik temasını barındırıyor. Kokuları emip havayı temizleyen titanyum oksitten üretilmiş opak boya, jantlardaki GA logosu, lazer teknolojisi ile gövdeye uygulanan mikro şevron gravürleri ve 3 boyutlu şekillenen iç mekan kumaşları aracın estetiği ile çevreciliğini gözler önüne seriyor. Yine iç mekanda koltuklar gri renkli Poltrona Frau sertifikalı doğal yüzeyli doğal deriden döşenirken, mikro şevron yün bantlarla en iyi deri işçiliği detayları yer alıyor. Şıklığı, ince alüminyum katmanlarla süslenen ve açık gözenekli ahşap ile kaplanan gösterge paneli kaplaması tamamlıyor.
El işçiliğinin güzelliğini sembolize eden Bvlgari B.500 “Mai Troppo” versiyonu, görenlerde adeta Bvlgari’nin mücevherlerini çağrıştırıyor. Kaliteli malzemelerle bezenen iç mekanda canlı ve dikkati çekici renk kombinasyonları kullanılırken, Bvlgari’nin Roma kökenlerini hatırlatan motif ve detayları bulunuyor. Gün batımı renk çeşitliliğinden esinlenen safran rengi sedefli boya da otomobilin “mücevher” karakterini vurguluyor.
Cam tekniği ile işlenen yan eşik çıtaları ve ön çıtalar, özenle işlenen yıldız şeklinde tasarlanan jantlar, Bvlgari’nin sembolü, altın süslemeli siyah lake ve parlak altın renkte yan “Juwel” rozeti ve elmasla işlenen B.500 logosu gibi detaylar otomobilin farkını ortaya koyuyor. İç mekandaki gösterge paneli, Bvlgari ipek eşarplarla çok daha şık ve zarif bir görünüm kazanıyor. Koltuklar, “Diva” kabartma deseni, altın rengi detaylar ve fular eklere sahip deniz mavisi deri ile kaplanıyor. Bvlgari’nin usta kuyumcuları tarafından hazırlanan ve direksiyonun ortasına yerleştirilen çıkarılabilir bir broşta bulunan ametist, topaz ve sitrin olmak üzere üç yarı değerli taş iç mekanın gerçek mücevheri olarak öne çıkıyor.
Plastik kullanımına yönelik yenilikçi çözümler deneyen İtalyan endüstriyel tasarım markası Kartell tarafından tasarlanan 500 Kartell, yaratıcılık ve yenilikçilikten ilham alıyor. Dış tasarımda; metal, cam, kauçuk, plastik ve kumaş gibi farklı malzeme türlerinin tek bir renk ile yorumlandığı “monoblok renk” konsepti uygulanıyor. Gövdede çevre dostu krom boya ile elde edilen Kartell mavisi ve derinlik hissi vermek için kumlanmış polikarbonat ile işlenen iki markanın logoları öne çıkıyor. Kullanım ömrünü tamamlamış ve geri dönüştürülmüş polikarbonattan üretilen ön ızgara ve ayna kapakları dış tasarımın en karakteristik ögelerini oluşturuyor.
Kartell Kabuki lambasının çiziminden esinlenilen bu ögeler, iç mekanda ön konsolda ve koltuklarda da desen şeklinde kendini gösteriyor. İç mekanda kullanılan dokunma hissi uyandıran tekstil plastikler, yeni Kartell koleksiyonundaki sandalyeler gibi yüzde 100 geri dönüştürülmüş polipropilenden üretiliyor. Kumaşlar tamamen geri dönüştürülmüş polyesterle doğal, rahat bir görünüm sunuyor.
Ayrıntılı ve güncel bilgileri Fiat Yetkili Satıcılarından alabilirsiniz.
Kaynak: otomobilkampanyalar.com