Çevre eğitimi; toplumun tüm kesimlerinde çevre bilincinin geliştirilmesi, çevreye duyarlı bireylerin yetiştirilerek bu bireylerde kalıcı davranışların yerleşmesinin sağlanması, doğal, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, çevresel faliyetlere aktif olarak katılımın sağlanması, çevre sorunlarının çözümünde görev alma olarak tanımlanmaktadır.
1982 Anayasasının 56. maddesinde ” Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir” denilmektedir. Anayasamızda açıkça yer alan bu maddeye istinaden yaşadığımız çevrede, daha güzel bir ortamda yaşama hakkına tüm bireylerin sahip olmasının sağlanması gerekmektedir.
Çevre bilinci’nin düşünsel, duygusal ve davranışsal boyutları vardır. Diğer bir deyişle çevre bilinci; çevreyle ilgili kararları, ilkeleri, yorumları içeren düşüncelerden, bu düşüncelerin yaşama aktarılması olan davranışlardan ve bütün bunlarla ilgili olarak çeşitli duygulardan oluşmaktadır. Böylesine kapsamlı bir kavramın gelişimi de kuşkusuz basit bir süreçle oluşmamaktadır. İnsanoğlunun çevresiyle etkileşime girişiyle ivme kazanan bu süreç yaşam boyu devam eder. Çevre bilinci kişilik gelişimine paralel olarak çeşitli etkenlerin karşılıklı etkileşimi ile gelişerek etkilenmektedir. Bu üç boyutun her zaman aynı oranda geliştiğinden söz edilemez. Örneğin çevre ile ilgili bilgisi olup bunu davranışlarına dönüştüremeyen insanlar olduğu gibi, çevrenin kirlenmesinden endişe duyup ama onu koruma yönünde davranışlar sergilemeyenler de olabilmektedir. Çevreyle ilgili olarak, tüm bireylerin hak ve görevleri bakımından çok büyük önemi olan çevre bilincinin ve duyarlılığının geliştirilmesi gerekmektedir.
Çevre eğitiminin çok ciddi bir şekilde ele alınıp uygulanabilmesi ve toplumun bütün kesiminin yapılacak olan çalışmalara katkı sunmasının sağlanması ile çevre eğitiminde yol alınabilir. Yapılacak olan çevre eğitimi ve çevre bilincinin yerleşmesi ulusal proğramlarında; toplumun tüm katmanları için ayrı çalışmaların yürütülmesi gerekmektedir. Her yaş grubu için ayrı ayrı ve etkili olarak hazırlanmış olan çevre eğitiminin verilmesi ile çevre bilincinin yerleşmesi sağlanabilir.
Bu çalışmalar zor olarak algılansa da istenen düzeyde çevre eğitimin oluşturulması için uygulanması gereken temel kriterler olarak ele alınmalıdır. Sadece okullarda verilecek çevre eğitimi ile çevre bilincinin ve çevre korunmasının oluşturulmasının sağlanması mümkün değildir. Sadece toplumun bir katmanı için yapılan bu çalışma ile yıllar sürecek olan bir zaman diliminde çevre eğitimin verilmesi mümkün olabilir. Okullarda verilecek olan çevre eğitimi ile gelecek kuşakların eğitilmesi sağlanmış olabilir. Oysa genel bir çevre eğitimi ile toplumu oluşturan tüm bireylerin çevre konusunda duyarlılıklarının geliştirilmesi gerekmektedir.
ÇEVRE SORUNLARI
ÇEVRE KORUMA
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
KÜRESEL ISINMA
ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN NEDENLERİ