El Nino ve La Nina, Pasifik Okyanusu’nda meydana gelen ve dünya genelinde hava durumunu etkileyen iki karşıt iklim olayıdır. Pasifik’teki ticaret rüzgarları doğudan batıya doğru esme eğilimindedir ve sıcak yüzey sularını batı Pasifik’e doğru iter.
El Nino (İspanyolca “oğlan”), bu rüzgarlar zayıfladığında ya da tersine döndüğünde ortaya çıkar ve doğu Pasifik’teki – Amerika kıyılarındaki – suları normalden daha sıcak hale getirir. La Nina (İspanyolca “kız”) dönemlerinde, doğudan batıya doğru esen ticaret rüzgarları güçlenir ve sıcak suları daha batıya, Avustralya ve güneydoğu Asya kıyılarına doğru iter. Bu da soğuk suyun okyanusun derinliklerinden yükselmesine neden olarak, özellikle Amerika kıtasında deniz yüzeyi sıcaklıklarını ortalama olarak daha soğuk hale getirir. Bu dönemler her iki ila yedi yılda bir düzensiz aralıklarla gerçekleşir ve genellikle dokuz ila 12 ay sürer.
Meteorologlar ve klimatologlar, Dünya okyanuslarının gezegenin genel atmosferik dolaşımı üzerinde çok büyük bir etkiye sahip olduğunu bilirler. Okyanuslardaki sıcaklık değişimleri ve sıcak suyu kuzeye, soğuk suyu güneye doğru sürükleyen akıntılar, dünya genelindeki hava ve iklim üzerinde sert etkilere sahiptir.
Okyanusun El Nino veya La Nina durumunda olup olmadığını ölçmenin birçok farklı yolu vardır, ancak en yaygın olanı Nino 3.4 bölgesi adı verilen tropikal Doğu Pasifik Okyanusu’nun belirli bir bölgesine bakmaktır. Bu bölgedeki ortalama deniz yüzeyi sıcaklığı normalden en az 0,5 C yüksek olduğunda, El Nino koşulları meydana geliyor demektir. Deniz yüzeyi sıcaklıklarının normalden en az 0,5 C düşük olması, La Nina koşullarının meydana geldiğini gösterir. Deniz yüzeyi sıcaklıkları normalden ne kadar uzaklaşırsa, El Nino/La Nina olayının o kadar güçlü olduğu söylenir.
El Nino ve La Nina arasındaki fark
Dünya son yılların en sıcak yaz mevsimlerini geçirirken, aşırı sıcaklıkların arkasındaki bir faktör olarak El Nino’dan sıklıkla bahsedildi. Pasifik Okyanusu’nun ekvatoral bölgelerindeki yüzey sularının normalden daha sıcak olmasına sebebiyet veren El Nino, okyanus yüzeyini ısıtarak bazı bölgelerde kuraklık ve yangınları, bazı bölgelerde ise yağış ve aşırı hava olaylarını tetikliyor.
El Nino ve La Nina, küresel hava durumlarını etkileyen iki karşıt iklim olayı. Ancak her ikisi de El Nino-Güney Salınımı (ENSO) adı verilen iklim döngüsünün bir parçası. ENSO, tropikal Pasifik Okyanusu’nda gerçekleşen deniz yüzeyi sıcaklığı değişikliklerine bağlı bir iklim döngüsü. Öte yandan La Nina, Pasifik Okyanusu’nun ekvatoral bölgelerindeki yüzey sularının normalden daha soğuk olması durumunu ifade ediyor.
La Nina sonunda geldi: ‘Alışılmadık’ ve ‘sürpriz’ özellikler sergileyebilir
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) veri analizine göre, 2024 yılında sıcaklıkların artmasında kısmen El Nino olarak bilinen iklim olayları etkili oldu. 2025 yılında, La Nina olarak bilinen başka bir iklim olayı ortaya çıkarak küresel sıcaklıkları biraz düşürebilir, yani 2024 sıcaklık rekorunun önümüzdeki yıl kırılması pek olası görünmüyor.
La Nina, gezegen genelinde aşırı hava olaylarına neden olabilen doğal bir iklim döngüsü olayı. Etkileri bölgeden bölgeye değişse de La Nina dönemi boyunca kış sıcaklıkları Güney’de normalden daha yüksek, Kuzey’de ise normalden daha soğuk seyrediyor.
Associated Press (AP) haber ajansına konuşan uzmanlar, La Nina nedeniyle Güney Amerika’nın kuzey kesimlerinde normalden daha fazla yağmur görülebileceğini düşünüyor. Buna göre, ABD’nin güney bölgeleri ve Meksika’nın bazı bölgeleri ortalamadan daha kurak, ABD’nin kuzey kesimi ve Güney Kanada ise ortalamadan daha yağışlı olabilir. La Nina ayrıca Atlantik üzerindeki kasırga aktivitesini de artırma eğiliminde.
Dünya, yakın zamanda, 2020 ve 2023 arasında üst üste üç kez La Nina olayı yaşadı. NOAA’dan iklim bilimci Michelle L’Heureux, “La Nina koşullarının yaşandığı üç ardışık kış geçirdik. Bu alışılmadık bir durumdu çünkü bunun yaşandığı tek diğer örnek 1973 ve 1976 arasındaki dönemdi,” dedi.
L’Heureux, La Nina’ların El Nino olaylarından daha uzun sürme ve daha tekrarlayıcı olma eğiliminde olduğunu da sözlerine ekledi. NASA Goddard Uzay Çalışmaları Enstitüsü’nden iklim bilimci Ben Cook, bu yıl olası bir La Nina tahmini hakkında, “Bu alışılmadık bir durum ama eşi benzeri görülmemiş bir şey değil,” ifadelerini kullandı.
Cook, La Nina olaylarının sıklığının Doğu Afrika gibi son zamanlarda kuraklıkla mücadele eden bölgeler için ekstra stres yaratabileceği konusunda da uyardı. Ancak bilim insanları bu tür iklim olaylarını tahmin etmenin çok zor olduğunu belirtiyor.
Aslında meteorologlar, La Nina koşulları olasılığı göz önüne alındığında 2025 yılı için sıcaklık tahminlerinin son derece yüksek olduğunu söylüyor.
“2025 gibi El Nino’nun ısınma etkisinin hakim olmadığı yıllar daha serin olmalı. 2016 bir El Nino yılıydı ve o dönemde küresel sıcaklık açısından kayıtlara geçen en sıcak yıldı. İngiltere Met Office’in 2025 yılı için küresel tahminlerini yürüten Profesör Adam Scaife’e göre, 2025 yılı için yaptığımız tahminlerle karşılaştırıldığında, 2016 yılı artık kesinlikle soğuk görünüyor.”
Dünya tarihindeki en büyük yok oluşun nedeni bugünkü iklim anormalliklerinde etkisi olan El Nino
Yeni bir araştırma, dünya tarihindeki en kötü kitlesel yok oluşta bugün de iklim olaylarında adından sıkça söz ettiren El Nino olgusunun rol oynamış olabileceğini ortaya koydu. Yaklaşık 250 milyon yıl önce meydana gelen ve Permiyen-Triyas Yok Oluşu diye adlandırılan kitlesel ölüm olayı, Dünya’daki tüm deniz türlerinin yüzde 96’sının ve karadaki omurgalı türlerinin de yüzde 70’inin tükenmesine yol açmıştı.
“Büyük Ölüm” veya “Büyük Yok Oluş” diye de adlandırılan bu olayda gezegendeki biyoçeşitlilik büyük oranda tahrip olduğu için yaşamın kendini toparlaması diğer soy tükenmesi olaylarından daha uzun sürdü. Bu nedenle Permiyan-Triyas Yok Oluşu, “tüm kitlesel yok oluşların anası” olarak da nitelendiriliyor. Ayrıca bu olay, şimdiye kadar böceklerde gözlemlenen tek kitlesel yok oluş olarak da biliniyor.
Permiyen döneminin sonunda Dünya’daki türlerin yüzde 90’ını yok ettiği düşünülen bu kitlesel ölüm olayında hangi faktörlerin rol oynadığına dair pek çok teori ortaya atıldı. Bu teorilerden bazılarında daha erken bir evrede yavaş yavaş gerçekleşen bazı çevresel değişimlere, bazıları da meteorit çarpmaları ve volkanlar gibi daha ani olaylara atıfta bulunuluyor.
Hakemli bilimsel dergi Science’ta yayınlanan bir araştırma makalesi, kitlesel yok oluşta El Nino’nun da rol oynamış olabileceğini ortaya koydu. El Nino, bugün halen gözlemlenen ve Pasifik Okyanusu’nda Ekvator boyunca yayılan sıcak suyun neden olduğu geniş kapsamlı bir iklim modeli. Bu modelde Pasifik’teki bol miktarda ısı atmosfere aktarıldığı için ekstra sıcaklıklar ortaya çıkıyor. Hatta uzmanlar, 2023 yazının son derece sıcak geçmesinde El Nino’nun da önemli bir faktör olduğunu belirtmişti.
İklim Değişikliği Nedir?
İklim Değişikliğine Ne Sebep Olur?
İklim ve Hava Hareketleri
İklim Değişikliği ve İnsan Sağlığı
Buzullar Erirse Ne Olur?