Bursa denince akla gelen ilk simgelerden biri olan ve kentin 36 kilometre güneyinde yer alan, 2 bin 543 metre yüksekliğindeki Uludağ ülkemizin en gözde kış sporları merkezidir. Eşsiz güzellikleri, flora ve faunasının zenginliği ile 1961 yılında Milli Park ilan edilen Uludağ; kış turizminin yanı sıra yaz aylarında da, kampçılık, trekking ve günübirlik piknik etkinliklerine olanak sağlamasıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Bu özellikleri ile Uludağ, dört mevsim turizme hizmet veren bir doğaya sahiptir.
Milli parkın en yüksek noktası Uludağ Tepe’dir (2543 m). Diğer yükseltiler Zirvetepe (2468 m), Kuşaklıkaya (2232 m), Çobankaya (1750 m), Bakacak Tepe (1743 m)’dir. Sarıalan (1621 m), Kirazlıyayla (1505 m), Kadıyayla (1235 m) gibi yaylaları, Nilüfer Çayı’nın kolları olan Dombay Çukuru Dere, Softadere, Derinçay Dere gibi dereleri vardır.
Uludağ’da 1933 yılından bu yana kayak yapılmaktadır. Ülkemizin en önemli kış sporları ve kayak merkezi olan Uludağ’da karla kaplı gün sayısı 178’dir. Bugüne kadar kar kalınlığı en fazla 435 cm olarak ölçülmüştür. Dünyaca ünlü Uludağ kayak pistleri, Fatintepe ve Kuşakkaya tepelerinin üzerine kurulmuştur.
Uludağ Kayak Merkezi, I. ve II. Gelişim Bölgeleri olmak üzere iki ayrı bölgeden oluşur. I. Gelişim Bölgesi yatırımlarını tamamlamış durumdadır. Birinci gelişim bölgesinde 17 kamu, 19 özel olmak üzere toplam 36 konaklama ve dinlenme tesisi mevcuttur. Toplam yatak kapasitesi 10.000 civarındadır. 1986 yılında turizm merkezi ilan edilen II. Gelişim Bölgesinde ise, 4 otel mevcuttur. Uludağ kayak merkezi, Alp ve Kuzey disiplini ile “Tur kayağı” ve “Helikopterli kayak” uygulamaları bakımından uygun coğrafya şartlarına sahiptir. Kayak dışında snowboard, big foot, buz pateni, kar motosikleti aktiviteleri ziyaretçilere sunulan alternatifleri oluşturur.
Oteller bölgesinde 8 telesiyej, 7 teleski olmak üzere 15 mekanik tesis mevcuttur. 13 farklı pist hali hazırda hizmet vermeyi sürdürmektedir. Kayak merkezi Bursa’ya 36, İstanbul’a 150 kilometre mesafededir. Uludağ’ın ziyaretçilerine sunduğu olağanüstü güzelliklerden biri de teleferik ulaşımıdır. Bursa-Kadıyayla (1235 m) arasında, Kadıyayla-Sarıalan (1621 m) arasında, toplam dört hat hizmet vermektedir. Her hatta 30 kişi taşıyan bir kabin çalışır. Teleferik adını verdiği semtten 20 dakikada bir kalkarak Kadıyayla’ya ulaşır. Burada kabin değiştirip, Sarıalan’a çıkan kabine binilir. Yolculuk yaklaşık 25 dakika sürmektedir. Sarıalan’dan Oteller Bölgesi’ne ulaşmak için 7 kilometrelik yolu minibüsle geçmek mümkündür.
Yazın ayrıca; Sarıalan’dan önemli bir kamp alanı olan Çobankaya’ya (1750 m) telesiyejle gidilebilir. Milli Park sahası içinde yaban domuzu, tilki, çakal, kurt, porsuk, yabani kedi ile hasancık veya diğer adı ağaç yedi uyuru, köstebek, sincap, soreks, sansar ve az miktarda ayı yaşamaktadır. Ayrıca Yeşiltarla’da bir Geyik Üretme Çiftliği vardır. Sakallı akbaba (Gypaetus Barbatus) ise Uludağ’da yaşayan endemik bir türdür. Türkiye’de yaşayan en büyük kelebek türü olan Apollo Kelebeği, muhteşem görüntüsü ve olağanüstü yapısıyla Uludağ’ın en önemli renklerinden biridir.
Temmuz ve Ağustos aylarında Uludağ’ın bin bir çeşit çiçekle süslü çayırlarında adeta dans eden benzersiz Apollo Kelebeği, zaman zaman 6.000 m yükseklikte bile kendine yaşama imkânı bulabilen bir tür olarak bilinmektedir. 1961 yılında milli park ilan edilen ve 12 bin 762 hektarı kapsayan Uludağ Milli Parkı’nın %71’i orman, %28’i mera ve kayalık, %0,4’ü açık, %0,1’i sulak alan, %0,5’i ise yerleşim alanıdır. Türkiye’de ilk buzul devri izleri Uludağ’da görülmektedir. Uludağ’ın kuzeye bakan yamaçlarında buzullarca şekillendirilmiş oluşumlar ve ilginç görünümlü kaya kitleleri vardır. Yılanlıkaya, Cennetkaya, Çobankaya gibi şekiller bunların en tipik örnekleridir. Milli Park bünyesinde yüksek kesimlerde buzul gölleri de bulunmaktadır.
Kaynak: Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Türkiye Kültür Portalı