– Hava alanlarının, endüstri ve sanayi bölgelerinin yerleşim bölgelerinden uzak yerlerde kurulması,
– Motorlu taşıtların gereksiz korna çalmalarının önlenmesi,
– Kamuoyuna açık olan yerler ile yerleşim alanlarında elektronik olarak sesi yükseltilen müzik aletlerinin çevreyi rahatsız edecek seviyede olmasının önlenmesi yada konut alanlarında bu tür faaliyetlere izin verilmesinin yasaklanması,
– İş yerlerinde çalışanların maruz kalacağı gürültü seviyesinin en aza indirilmesi, (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı “Gürültü Yönetmeliği” kapsamında değerlendirilmektedir.)
– Yerleşim yerlerinde ve binaların içinde gürültü rahatsızlığını önlemek için yeni inşa edilen yapılarda ses yalıtımı sağlanması,
– Yerleşim yerlerinde ve konutlarda Radyo, televizyon ve müzik aletlerinin seslerinin rahatsızlık verecek seviyede yükseltilmemesi
– Trafikte ki gürültüyü azaltmak için bireysel araç kullanımı yerine toplu taşımanın yaygınlaştırılmasının sağlanması, (Bu durum aynı zamanda hava kirliliğinin azalmasına katkı sağlayacaktır.)
– Motorlu taşıtlarda ses yalıtımlarının yapılması sağlanmalı, özellikle küçük motor bisiklet türü araçlarda susturucuların kullanılmasının sağlanması gerekmektedir.
Gürültünün yol açtığı rahatsızlık ve sağlıkla ilgili zararların önlenmesi için alınabilecek belirli tedbirler vardır. Bu tedbirler yönetmelikte belirtilen tablolardaki değerlerin aşılması durumunda söz konusu olurlar. Teknik, inşaatla ilgili ve iş yerinde koruma ile ilgili bir takım tedbirler söz konusudur. Aslında gürültü unsuru şehir plancılığında, sanayi yerleşim yerlerinin seçiminde de göz önünde tutulmalıdır. Tüm çevre kirliliği faktörlerinde olduğu gibi en uygun olan çözüm gürültüyü kaynağında önlemektir. Fakat bu her zaman ekonomik ve teknik açıdan mümkün olmayabilir. Gürültünün azaltılması için uygulanabilecek teknik ve organize önlemler aşağıda sıralanmıştır.
İşletmenizdeki duruma ve çerçeve şartlara göre bunlardan biri veya birkaçının kombinasyonu uygulanabilir. Gürültü ile mücadele çalışmaları ve gürültü seviyelerinin çevreye olumsuz etkilerinin azaltılması kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmaları ile önlenebilir. Yönetmelikte getirilen sınırlandırmalara ve yasaklamaları uyulması konusunda yine yönetmelikte yetki verilen kurumların üzerine düşeni eksiksiz yapması gerekmektedir. Sivil toplum kuruluşları halkı bilgilendirerek kamu kurumları ve halk arasında iletişimi ve denetimi sağlamalıdır. Özellikle belediyeler yeni oluşturan kentsel bölgelerde daha düzenli imar planların yapılabilmesi sağlanmalıdır.
Trafik gürültüsünün azaltılması için konut ve yolar arasında mesafelerin artırılması ve yeşillendirme çalışmaların yapılması birinci öncelik olmalıdır. Çok yoğun olan yollarda (otoban, çevre yolu ) görüntü kirliliği oluşturmayacak perdeleme çalışmaların yapılması gereklidir. İmar planları kapsamında yeni yapılacak konutlarda daireler arasında ve konutlar ile dış ortamlar arsasında TSE standartlarına uygun gerekli izolasyonların yapılması zorunlu hale getirilmelidir. Bu konutlarda izolasyon işlemlerinin TSE standartlarında olup olmadığı yetkili kurumlarca denetlenip ve gerekli ölçümler yapıldıktan sonra iskan verilmelidir. Önemli ölçüde gürültü azalması sağlamak amacıyla yol ile alıcı arasındaki uzaklığın 30-40 m olması öngörülmektedir. Genel olarak da yol ile alıcı arasındaki mesafenin 2 kat arttırılmasının gürültü düzeyinde uzaklığa bağlı olarak 3 dBA azalma sağlayacağını söyleyebiliriz.
Diğer yandan konutlarda mantolama yapma zorunluluğu getirilmiştir. Belirli bir süre sonunda mantolama yapmayan bina kalmayacak. Bu sistem enerji kaybının önlenmesi yanında gürültünün de azaltılmasını sağlayacaktır. Gürültünün alıcıda rahatsızlık düzeyini etkileyen önemli faktörlerden biri olan taşıt hızı arttıkça sebep olduğu gürültü de artmaktadır. Yaklaşık olarak çevresindeki arazi ile aynı kotta olan bir yoldan 30,5 m mesafede 32 km/sa hızla seyreden bir araç 50 dBA gürültü yaratırken, 64 km/sa hıza sahip bir araç 58 dBA gürültü yaratmaktadır. Taşıt hızıyla birlikte artan trafik hacmi de alıcıda hissedilen gürültüyü arttırmaktadır. Taşıt hızı ve sayısı gibi etkilerin yanında yolun alçakta veya yüksekte olması da gürültü düzeyini etkilemektedir. Çevresindeki araziye göre aşağıda bulunan bir yoldan ne kadar uzaklaşılırsa gürültü de o derece azalır. Yolun yarma ile geçilen kesimleri ile zemin seviyesinde geçilen kesimleri karşılaştırıldığında gürültü seviyesinin 50-10 dBA arasında azaldığı gözlenir. Dolgu ile geçilen kesimlerde ise dolgu seviyesinin gürültüyü azaltma da etkili olması için 2,5 m’den daha yüksek olması gerekmektedir. Yolun düzgün bir örtme tabakası ile kaplı olduğu yüzeylerde normal asfalt veya beton yüzeye göre gürültü daha az olmaktadır. Yol eğiminin dikliği de özellikle ağır taşıtların dik eğimleri çıkarken yaratacakları gürültünün artması nedeniyle önem kazanmaktadır.
GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİM
GÜRÜLTÜNÜN ÇEVREYE OLAN ETKİLERİ
GÜRÜLTÜNÜN İNSANLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
GÜRÜLTÜ KAYNAKLARI VE SES SEVİYELERİ
ÇEVRE SORUNLARI